somnambulism revisited

yaklaşık iki haftadır sabahları uyanmak istemediğim için geceleri uyumayı erteleme eğilimindeyim.

ne kadar geç uyursam, algım ne kadar açık kalırsa o kadar uzun süre kendim olmaya devam edebilirim. 

ben de anlamıyorum ve kendime de anlatamıyorum: benim uykumdan uyanmam günün miladı değil. uyumamak uyanmanın tersi değil.

bunu nasıl anlatsam onu da bilemiyorum. zaman öyle bir şey değil çünkü.

bu koşu bandında koşmaya benziyor. koşulacak beş dakikan varsa, ne kadar hızlı ya da yavaş koştuğunun hiçbir önemi yok. beş dakika senin ritmine aldırmıyor ki.

her neyse.

rüyalarım da bu konuda bir teselli olmuyor. sanırım aynı rüyayı iki kez görmüşlüğüm bile var. bu kadar sıkıcı rüyalar olmasalardı kendimden korkardım.


https://www.youtube.com/watch?v=Ba58cWjoRqI

Comments

Popular posts from this blog

mars is a girl

ode to womanhood or the second sex

october's more than eight